6 Kasım 2011 Pazar

GAVUR EZİYETİ

GÂVUR EZİYETİ

İbretle okuyacağınız

İŞTE BİR VATANDAŞLIK DERSİ

Ardahan’ın bir köyünden Fransa ya giden cemo dayı çocuklarının ısrarı üzerine kurban bayramını da Fransa da geçirmeyi kabul eder.

Bayram günü gelip çatmıştır

Arife günü oğluna kurban almaya gideceğini ve nerede satıldığını sorar.

Bunun üzerineoğlu, aman baba burada kurban kestirmezler başımıza iş açarsın diye uyarır.

Cemo dayı; “sen ne diyorsun oğlum, ben kırk yıldır kurbansız bayram geçirmedim şimdi gavur memleketine geldik diye gavurmu olalım?der

Oğlunun vazgeçirme çabaları işe yaramamıştır.

Altı yaşındaki torununu da yanına alan cemo dayı 10- 15 km uzaklıkta bir çiftliğe varır ve sıkı bir pazarlık sonucu kurbanlığını alır otobüs durağının yolunu tutar.

İlk gelen otobüse binmek ister fakat şoförün konuşmalarından bu otobüsün oradan geçmediğini anlar ve beklemeye devam eder.

6. otobüs gelmiştir sanki anlaşmışlar gibi hepsi de aynı sözleri söyleyerek otobüse binmelerini engellemişler.

İyice sinirlenen cemo dayı 7. otobüse binmeyi kafaya koymuştur.

Otobüs gelir fakat oda ne daha önceki geçen otobüs.

Cemo dayı hemen koyunu kucakladığı gibi otobüse biner.

Şoför sinirli bir halde cemo dayıya bir şeyler söyler fakat cemo dayı sanki konuşulanları hiç duymuyor, sağırmış gibi hiç aldırış etmez..

Yerinden fırlayan şoför cemo dayının kolundan tutar kendine doğru çevirir ve konuşmaya devam eder.

Cemo dayı ise hiç istifini bile bozmaz.

Kızgın bir halde Koyuna sarılan şoför zorla indirmeye çalışır, bir yandan da Fransızca bir şeyler söyleyerek nov der.

Cemo dayı no nun hayır demek olduğunu bilmekte oda evet anlamına gelen viy diyerek cevap vermektedir. Tam bu sırada gözüne otobüsün koltuğunda köpeğiyle oturan bir bayan ilişir.

Gördüklerinden de cesaret alan cemo dayı hev hev viy gıdı gıdı me nov bu nasıl gavur adaleti lov der ve şoförü mat eder.

Otobüs deki yolcular gülme krizine girmiştir.

Daha sonra otobüste bulunan Bir Türk cemo dayıya yaklaşır Kürtçe helal olsun sana anlamında bir şeyler söyler.

Cemo dayı azarlar bir tavırla ben Türküm oğulum, benimle Türkçe konuş.

Senin konuştuğun ancak köyde olur.

Hem sen mademki Türk’dün gâvurcayı da biliyordun neden o zaman yardım etmedin de bana bu gâvur eziyetini çektirdin.

Öyle ya sen Kürt’sün hemi? Der Örnek bir vatandaşlık sergiler.

Osman KARACA

Hiç yorum yok: