11 Haziran 2011 Cumartesi

A/TAŞ DA YANAR Erdoğan Bektaş


 A/TAŞ DA YANAR ERDOĞAN BEKTAŞ
Bir çuval içinde buğday taneleri
Toprakla buluştuğunda başak
Değirmende un ufak
Avuç avuç ince elekten geçe zerrecikler
Suyla yuğrulursa ekmek
Sütle katıldığında lezzet
Biri karın doyurur
Diğeri damaklarda haz  
Marifet ne undadır ne sütte
Ne mevki nede muhitte
Gözyaşıyla yoğrulan
Yürek yangınıyla tavlanan
Dilden dile dolaşan gönül sedasıdır, Emektir
Can evinde kaynayan kör kuyunun pınarı
Yürekte patlayan volkan lavı
Umut ve hülyalarının kâğıda döktüğü haldir.
Sizde takdir edersiniz ki her ekmeğin başka bir tadı, her kurabiyenin ayrı bir lezzeti vardır.
Bu lezzet ve tat, ustanın marifetindendir.
Kimi her malzemeyi titizlikle ölçer, tartar.
Kimi göz kararıyla katar yoğurur.
Yozgatlı Şair Erdoğan Bektaş Kardeşimin takdim ettiği “A/taşda yanar” adlı şiir kitabını İzmir’e geldiğimde okuma fırsatı buldum.
Daha öncesinde Şehriyar Dergisinde Hazani Mahlasıyla okuduğum şiirlerinin lezzeti damağımda doyulmaz bir tat bırakmıştı.
Her fırsatta Kababel köyüne gider onun, gönül harmanında hasat yapar, yürek yangınıyla pişirdiği tadına doyulmaz kurabiyelerini paylaşırdık.
Bu sefer Yozgat’a gittiğimde bu lezzeti Yozgatlıyla ve Türk milletiyle paylaşmak amacıyla güzel bir hediye paketi haline getirdiğini öğrendim.
Şiirlerinin birçoğunda Âlemlerin Efendisine ve onun Ehlibeytine methiyeler vardı.
Tasavvuf şiirlerine sıklıkla rastlamaktayız.
Zaten kitabı elinize aldığınızda Ateş gibi açmış bir gül görürsünüz.
En önemlisi ise kendisine taş atanlara baş eğmiş, ama boyun vermemiş, bir şaire yaraşır şekilde sitemlerini dile getirdiğini gördüm.
Şiirlerinden örnek vermek gerekirse
A/TAŞTA YANAR
“Bir şairin şiirinin tamamı şah olmaz ki
Göz değil özden ağladığımda yazmışımdır
Binde bir uğrar ilham gönül her dem bulamaz ki
Irmaklar gibi çağlayıp coştuğumda yazmışımdır
Aşkıyla yürek dağlayıp piştiğimde yazmışımdır
Şairin başka bir şiirinde şöyle diyor.
 BİLDE ÖYLE GİT
Ey zahit gönlümü fesada verme
Kişinin namazı rükünden gelir
Zekat zor gelirse namaza durma
Müminin miracı yekünden gelir
İşte şaire yaraşanda budur.
Küfrün güç olmadığını şairane anlatan onun şu satırları, kardeşimin Edip yanını da ortaya çıkarmakta.
MECZUP
Küfrünü ibadet sayan budala
Arifler her sözü duyar mı sandın
Bin dalı incitmem basıp bu dala
Herkesi kendine ayar mı sandın.
Şair edepli olduğu kadar, vefalıda olmalı.
işte onun bu yanını ortaya koyan BİZİM USTA başlıklı eseri vefalı bir dost olduğunu da gözler önüne seriyor.
Battı bir dönemin güneşi ayı
Ansızın bir sabah geçti de gitti
İmtihan bilirdi yalan dünyayı
Edeple ebedi setçide gitti
Şair Erdoğan kardeşimin vefalı bir dost olduğunu daha kitabın ön sözünü okuduğunuzda fark edersiniz, çünkü Saygıdeğer Yusuf Özcan ağabeyimizden çok şey öğrendiğini ve ona olan saygı ve sevgi ifadeleri her şeyi anlamamıza yetiyor.
  Binde bir uğrar ilham gönül her dem bulamaz ki
İşte bu satırı doğrulayan şiirlerden biri de “KÖSTEBEK” köstü
Ortakmıydı benimle icar mı verdi
Ekili tarlamı herk etmiş köstü
Nezaman neyimden kötülük gördü
Her adım başında ark etmiş köstü
Şair bu dizeleriyle çevresinde yaşanan olaylardan etkilenmiş ve mizahi bir dil ile kaleme almıştır.
Erdoğan kardeşimiz yaşanılan acılar karşısında milliyetçilik duyguları ön plana çıkıyor ve Bir Şehidin ardından duygularını OĞUL başlıklı şiirinde şöyle sıralıyordu.
Kutlu olsun yavrum bugün bayramın
İçinde hüzün var gülünmez oğul
Canıma işledi dert ile gamın
O gittiğin yerden gelinmez oğul

Hainler uzaktan sizi görmüşler
Çıktığın dağlara pusu kurmuşlar
Yiğidimi kanas ile vurmuşlar
Düşmanın tuzağı bilinmez oğul

Alkana boyanmış gül gibi teni
Elbise üstünde yoktu kefeni
Rabbim o tarafa istemiş seni
Kulların yazgısı silinmez oğul

Gururluyum lakin umudum bitti
Yuvamızda baykuş ne çabuk öttü
Canımın yarısı seninle gitti
Şirk olur peşinden ölünmez oğul

Hainler meclise girmiş uyanın
Başını ezmeli artık çiyanın
Mazereti olmaz cana kıyanın
Demez yeşil ekin yolunmaz oğul

Helal etmem size gözüm yaşını
Beslerseniz daha elebaşını
Mağaralara gömün köpek leşini
Murdarın namazı kılınmaz oğul

Hazani ordumuz kalır mı naçar
Kahraman Mehmet’im bir çığır açar
Gün gelir çakallar ininden kaçar
Kim demiş intikam alınmaz oğul
Yozgatlı olup da şiir yazmayanın aklında baba çıksın.
Bu toprakların mayasında var, çünkü Ülkemizde yaşana her sevinç ve hüzün Yozgat’ta yaşanmış sayarız.
Bizim için nereli olduğunun hiç ehemmiyeti yok pkk lı olmasın nereli olursa olsun düşüncesi hâkimdir Yozgat’ta ve Yozgatlıda.
Erdoğan kardeşimin memleketimize yazdığı şiirleri de var elbet işte onlardan bir tanesi.
Burda havalar sert gönüller sıcak
Her sene sekiz ay yakarız ocak
Sevgi saygı bizden hep kucak kucak
Size selam olsun Bozok elinden

Bizden de edip dostlarımıza selam olsun.
Osman Karaca



Hiç yorum yok: